Artikülasyon ve Fonolojik Bozukluk Nedir?
Artikülasyon; konuşmada gerekli olan organların organize bir şekilde belli bir sırayı takip ederek sese dönüşüp biçimlenmesidir. Konuşma seslerini üretmek için, larenks üzerindeki ses yolunda, hava akımına yön vererek yapılan bir takım fiziksel hareketleri içerir. Dil gelişim sürecinde artikülasyon oral-motor becerilerde olgunlaşma ile gerçekleşir. Sesletim, konuşma seslerinin üretimi ve motor hareketleri içerir.
Konuşmada kullanılan artikülatörleri (dil, diş, dudak, damak ve çene) etkileyecek herhangi bir yapısal problem sesletimi etkiler ve artikülasyon bozukluğuna yol açar.
Artikülasyon bozuklukları, çocuğun bazı sesleri üretmekte güçlük çekmesi veya hatalı üretmesidir (ör: /r/ yerine /y/ veya /k/ yerine/t/ demek gibi ). Sesletimde ortaya çıkan bu hatalar çocuğun anlaşılırlık düzeyini etkiler. Çocuğun sesletiminde yaptığı bu hatalar tutarlılık gösterir. Bir sesi hatalı üretiyorsa o sesi hep aynı hata ile üretir.
Fonoloji ise dilin yapısına ilişkin kurallar, dilde var olan seslerin sıralanması, seslerin zihinsel temsili anadilin ses sistemine ilişkin bilginin organizasyonu ile gerçekleşir. Fonoloji (sesbilgisi) dilbilimin bir alt dalıdır ve belli bir dile ait ses sistemini inceler. Fonolojinin amacı dilin ayırt edici ses karşıtlıklarını ortaya koymak ve konuşma seslerinin zihinde nasıl organize olduğunu ve nasıl temsil edildiğini incelemektir.
Bir dildeki en küçük ses birimine ‘fonem’ adı verilir. Örneğin ‘‘gel’’ sözcüğünde 3 adet fonem bulunmaktadır /g/, /e/ ve /l/. Fonolojik bozukluğu olan çocuklarda konuşma seslerinin yer değiştirilmesi, ses düşürülmesi ya da hatalı üretimi görülmektedir. Örneğin /kamyon/ yerine /kaymon/ gibi. Fonolojik bozukluğu olan çocukların hatalı üretimleri tutarsızlık gösterebilir. Bazı kelimelerde o sesi hatalı üretirken bazı kelimelerde doğru üretimi sağlayabilir. Fonolojik bozukluğu olan çocukların anlaşılırlık düzeyi düşük olabilir.
Kübra Deniz Sukuşu
Dil ve Konuşma Terapisti
Gecikmiş Dil ve Konuşma Nedir?
Ebeveynlerin, çocuklarından erken dönemde gelişmelerine ilişkin öncelikli beklentilerinden biri çocuklarının konuşmaya başlamasıdır. Bu durumda çocuğun dil gelişimi, yaşından beklenen dil becerilerini karşılamıyorsa bu durum anne babaları endişelendirmektedir. Çocuğun dil gelişimi yaşından beklenenden geri düzeydeyse bu durum ‘‘gecikmiş konuşma’’ olarak adlandırılır. Çocuğun bilişsel veya motor herhangi bir bozukluğu olmadığı halde dilin gecikmesi durumudur.
Normal gelişim gösteren birçok çocuk ilk anlamlı kelimelerini 1 yaş civarında çıkarır. 2-3 yaş civarında konuşur ve cümleler kurar. Normal gelişim gösteren 2 yaş çocuklarından en az 50 kelimelik sözcük dağarcığının olması beklenir. İfade edici dil becerinde problem yaşayan çocuklarda zaman zaman agresyon, özgüven eksikliği, sosyalleşmeyi reddetme görülebilir. Bu sebeple erken dönemde gecikmiş konuşması olan çocukların dil becerileri ‘‘ dil ve konuşma terapisti ’’ tarafından değerlendirilmelidir. Dil ve konuşma terapisti, çocuğun dil kullanımına uygun olarak terapi programı hazırlar.
Kübra Deniz Sukuşu
Dil ve Konuşma Terapisti
Kekemelik Nedir?
Ses, hece, sözcük tekrarları, bloklar ve uzatmalar gibi belirtilerle konuşmanın akıcılığında meydana gelen problemlere ‘‘kekemelik’’ denir.
Kekemelik dilsel, bilişsel, sosyal, psikolojik, motor ve yapısal bir çok etkenin dinamik etkileşiminin sonucunda meydana gelmektedir. Kekemeliğin nedenini tek bir faktör ile açıklamak olanaklı değildir. Genetik bir yatkınlıkla belirlenen yapısal durum, kişinin dilsel ve motor kapasitesini belirlemekte kapasitenin kişinin ya da çevrenin taleplerini karşılayamaması sonucu oluşan duygusal özellikler ise kişinin yaşadığı tabloyu şekillendirmektedir. Kekemelik genetik, linguistik, motor, konuşmaya ilişkin ve çevresel-psikolojik faktörlerin rol oynadığı çok faktörlü bir olgudur ve her faktörün her bireydeki etki düzeyi farklılık göstermektedir.
Kübra Deniz Sukuşu
Dil ve Konuşma Terapisti
Motor Konuşma Bozuklukları Nelerdir?
Motor konuşma bozuklukları, kişinin nörolojik sebeplerden dolayı konuşmasında ortaya çıkan bozukluklardır. Motor konuşma bozukluğu yaşayan kişilerde, motor planlama, konuşmayı kontrol edememe gibi güçlükler görülür. Dizartri ve Apraksi bir tür motor konuşma bozukluğudur.
Aprakside kişi konuşmanın motor planlamasını gerçekleştirmede güçlük yaşar. Konuşma apraksisinde kişi sesletimde tutarsız hatalar yapar. Konuşma apraksisi yaşayan çocukların dil gelişimi yaşıtlarından geri düzeydedir, bazen hatalarının farkındadırlar ve düzeltmeye çalışırlar. Konuşma sırasında dili doğru yerde konumlandırma için arama hareketi yaparlar. Sesleri ve heceleri uygun sıraya koymakta problem yaşarlar.
Dizartride Merkezi Sinir Sistemi veya Çevresel Sinir Sistemi deformasyonundan kaynaklanan motor konuşma bozukluğudur. Konuşmada aktif olan kasların kullanımında güçlük yaşarlar. Konuşma için gerekli olan solunum, sesletim, rezonans etkilenir ve konuşma anlaşılırlığında sınırlılık görülür.
Kübra Deniz Sukuşu
Dil ve Konuşma Terapisti
Otizm Nedir?
Yaşamın ilk üç yılında fark edilen nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Otizm spektrum bozukluğunda iletişim çoğu zaman sınırlıdır. Sözel iletişim becerileri ve sosyal ilişkilerde yaşanan zorluk etkileşimi ve iletişimi kısıtlar. Otizm spektrum bozukluğunda başlıca şu özellikler görülebilir; sınırlı göz teması, bilişsel becerilerde gerilik, tekrarlayıcı davranışlar, takıntılı davranışlar, dil ve konuşma becerilerinde yetersizlik. Otizmde sıklıkla görülen dil ve konuşma problemlerinin dikkate alınması gerekir. Konuşma sosyal iletişim ve etkileşimde gerekli ve oldukça önemli bir unsurdur. Dil gelişimi için oldukça önemli olan olan 0-3 yaş dönemi otizmli çocuklarda, otizmin fark edildiği ya da şüphelenildiği durumlarda mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Konuşma, iletişim ve etkileşim becerilerinin gelişimi gelişimini desteklemek adına dil ve konuşma terapistine danışılmalıdır.
Kübra Deniz Sukuşu
Dil ve Konuşma Terapisti